1 Aralık 2011 Perşembe

her şeye yeniden başlayanlar için YE DUA ET SEV...


sürekli bir yol arıyorum bir çıkış en az hasarla en az zararla kurtulabilmeliyim diyorum.Çünkü ben önemliyim.
tamam kabul ediyorum ben demiyorum da bunları genelde arkadaş toplantılarında bizim ”hasar kontrol timi” yapıyor bu işi.Hani çok içtiğinizde sizi toparlayan depresyona girip de çıkamadığınızda sizi sürükleye sürükleye  depresyon halinden çıkartan o becerikli hatunlar ve erkekler olurya bizim grubumuzda da onlara hasar kontrol timi diyoruz.
Boşanmanın en depdebeli aylarındayım.Şu an mahkeme kapılarında sürüm sürüm süründürme aşamasındayız. ”İşte bu  yüzden bu kitap tam sana göre” diye küçük bir notla masamda YE DUA ET SEV ve YE DUA ET EVLEN kitaplarını buldum.”Her ne kadar nefret etsen de birde filmi seyret derim”diye etiketli birde cd vardı grubumuzun en yakışıklı erkeği Santa bana en sevdiğim yoldan kendimi onarmamı anlatmaya çalışıyor sanırım.Okuyarak.
Aslında kitabın pek de tarzım olmadığını belirteyim.Kütüphanemde elinizi oynatsanız bir fantstik gerilim kitabına çarpar.Geceleri vampirler dolunayda kurtadamlar nekromensırlar ve vampir avcısı yakıcı güzellikteki hatunlar…Anladığınız üzere ben fantastik edebiyat tutkunu hatta delisiyim. Bu yüzden sıradan fani insanların hayatlarını okurken sıkılırım diye düşünerek ve bolcada istemeyek okumaya başladım.
Bu yazıda sadece ilk kitap olan Ye Dua Et Sev’den bahsetmek istiyorum evlenmeli olan kısmı henüz okumadığım için o bir sonraki yazıda olsun:) Kitap bütün dünyada 8 milyonun üzerinde satmış ve hatırı sayılır da bir gişe hasılatı var. Normal fiyatı 20tl ama ben size cep boyunu önereceğim çünkü fiyatı 9.90. Benim gibi günde en az bir kitap bitiren aç gözlü bi okursanız sizin için çok şey ifade ettiğini biliyorum.
Kitap dünyanın neresinde olursa olsun her kadının paylaşacağı bir temennile başlıyor
”Giovanni’nin beni öpmesini çok isterdim”
harika bir eviniz yakışıkli bir eşiniz güzel bir sosyal yaşantınız ve hızla tırmanan bir kariyeriniz olsa ne yapardınız? birbirini takip eden 47 gece boyunca banyoya kapanıp ağlayarak daha fazla evli kalamak istemediğiniz gerçeğini içine tıkacak kocaman bir kutu aradınız!
Liz evli kalamak ve bir bebek sahibi olmak istemediğini fark ettiğinide işlerin bu kadar kötüleşeceğini son kuruşuna kadar kaybedeceğini dahası boşanamsı daha sonuçlanmadan david’le tutkulu bir aşk yaşayacağını bilseydi sanırım bacaklarını kırar ve evinde otururdu:)
ama o bizim gibi değil malesef hanımlar. İçindeki boşluğu mualla teyzemle gün gün gezerek ve kakaolu ecevit pastası yaparak doldurmayı reddediyor.
O iç sesinin peşinde haz,dinsel inanç ve dengenin arayışına giriyor.
İtalyada Roma’lı yakışıklı Giovanni’den italyanca öğrenip,Napolide  dünyanın en güzel pizzasını yiyor.
Hindistandaki bir aşramda ruhunu tanrıya adıyor
Ve dahası yıllar önce dişsiz bir şifacının bana geri geleceksin lafından yola çıkıp Bali adasında hayatının aşkıyla tanışıyor
Eğer yaralarınızı saracak bir yol bulamıyorsanız ve bütün bu yollardan geçen sizden başkalarıda var mı merak ediyorsanız ya da bir yol göstericiye ihatiyacınız varsa kitap tam size göre
birde mutlu sonla bitiyor ki tadından yenmez:)